Home
SANITAS MAGISTERIUM EDUCATION
Workspaces and Experiences
Lecture Notes
Course Videos
International Journal of Health Administration and Education
Online Books
International Meetings
Stories To Myself
Contact
 Quick Access
- Home Page
- About Us
- Services
- News
- Articles
- Contact
SERVICES
HomeServices « back
Sistem Yaklaşımı

 Yaşar Sucu^\'nun kitabından alınmıştır : yasarsucu.net/

 

Ekonomik verimliliğin arttırılmasını amaçlayan klasik yönetim ve örgüt düşüncesi yönetim uygulamalarının ussallaştırılmasını; neo-klasik düşüncede insancıllaştırılmasını sağlamıştır. Her iki düşünce birlikte değerlendirildiğinde, örgütün teknik ve insana özgü yönüyle ilgili önemli gelişmeler kaydedildiği görülmektedir. Modern örgüt ve yönetim düşüncesi, öncül yaklaşımların eksik yönlerini giderecek bir şekilde, örgütlerin çevreleri ile ilişkili açık sistemler olduğu; yaşamını sürdürme, gelişme ve büyümelerinin çevrelerine uyum sağlayabilmelerine bağlı olduğu düşüncelerini öne sürmektedir. Örgütü, onu oluşturan öğelerin tümünü göz önünde bulundurarak değerleyen bu yaklaşım, öncül yaklaşımları sınırlamış bulunan dar görüş açılarından uzak kalarak, örgütlere daha geniş ve çok boyutlu bakılmasını sağlamıştır.

 Sistem yaklaşımıyla örgütler birer sistem olarak ele alınarak, yönetim olaylarının ve bu olayların gerçekleştirildikleri birimlerin birbirleriyle olan ilişkileri; bu ilişkilerin niteliği ve belirli bir birimdeki gelişmelerin diğer birimler üzerindeki etkileri araştırılmaktadır. Değişik bir anlatımla, sistem yaklaşımı ile yönetim olayları başka olaylarla ve dış çevre koşulları ile ilişkili olarak incelenmektedir.  Böyle bir yaklaşım biçimi, örgüt içindeki yönetim faaliyetlerinin temelini oluşturan eşgüdüm için gerekli olan içsel ve dışsal faktörlerin görülmesi için bir çerçeve sağlamaktadır (Koçel, 1999,s.175).

 

Sistem bakış açısı, kavramsal ve analitik tabanlıdır. Sentez edici ve bütünleştirici bir doğaya sahiptir. Bir sosyal sistemin üç temel unsuru bulunmaktadır ; eylemler, karşılıklı ilişkiler ve düşünceler


 Örgütün iç ve dış çevresel unsurlarının açık bir şekilde görülmesini sağlayan ve örgütün bu unsurlarla uyumlu bir şekilde tasarlanmasını olanaklı kılan  sistem yaklaşımı (Baransel, 1980), yönetimin dikkatini;

 

1. Sistemin yaşamını sürdürmesi, kararlılığını ve etkinliğini devam ettirerek gelişip büyümesi,

2. Sistemin çevresel sistemler ile, özellikle çevresel üst sistemiyle uzlaşması,

3. Sistem amaçlarına ulaşmasını kolaylaştıracak şekilde çevresi üzerinde baskı oluşturması ve benzeri konular üzerinde yoğunlaştırmaktadır.

 

Sistem yaklaşımıyla örgütleri incelemek, onları daha iyi anlamayı  ve onunla ilgili sorunları daha iyi çözümlemeyi olanaklı kılmıştır. Böylece örgütsel etkinliği ve verimliliği arttırmanın bir aracı olmuştur. Yönetimin dikkatini çekmeye çalıştığı konularda, onlar tarafından kullanılabildiği ölçüde etkili olabilen sistem düşüncesi, \'\'sistem analizi\'\' aracılığıyla uygulamaya aktarılabilmektedir.

 

Sistem kavramı, birlikte bir amacı gerçekleştirme işlevini yüklenen, bir birleriyle ve çevreleriyle ilişkili belirli alt birimlerden oluşan; çevresiyle ilişkili ve bir üst bütünün parçası olan bir bütün olarak tanımlanabilir. Çok genel şekliyle, kendi çevresi içinde bazı benzersizliklere sahip, birbirleriyle ve çevreleri ile karşılıklı ilişkili (göreceli bağımlılıkları olan) parçaların kümesi olarak tanımlanmaktadır (Brown ve Moberg,1980, s.12). Tanımlanan bu karşılıklı ilişkili parçalardan oluşan yapı soyut bir kavramdır ve karşılıklı ilişki kurma sürecinden farklı bir şey değildir. Yapı, belirli bir andaki geçici bir durum betimlemesidir. Yazında, sistemle ilgili çok sayıda tanım bulmak olanaklıdır. Diğer tanımlarda olduğu gibi, alan farklılıkları, amaç farklılıkları, kişisel farklılıklar nedeniyle çok farklı tanımla karşı karşıya olmak doğal karşılanmaktadır.

 

Sistem kavramı, incelenen olgu ve olayların tümüne uygulanabileceği gibi, incelenen olgu ve olayların daha kolay anlaşılmasını sağlayabilecektir.

 

Sistemi ; temel unsurlarından hareketle;

 

- bir birleriyle  ve dış çevreleriyle ilişkili,

- bir birbirlerine göre bazı benzersizlikleri , farklılıkları taşıyan

- belirli parçalardan oluşan ve daha büyük bir bütünün belirli parçalarını oluşturan, süreçsel bir bütün,

 

olarak tanımlamak olanaklıdır. Bu tanımda yer alan süreçsel bütünlük ifadesine, parçaların sistemdeki rolleri ve ilişkileri ile sistemin değişmesine, farklı bir anlatımla hareket halindeki (süreçsel)  varoluşa dikkat çekmek için yer verilmiştir.

 

Böyle bir yaklaşımdan yola çıkıldığında, birleşik ve bütünleşmiş parçalardan oluşan herhangi bir yapı, olay veya faaliyet, kavram bir sistem olarak ele alınabilir (Koçel, 1999, s.176). 

 

YÖNETİM & ORGANİZASYON KİTABI OKUNACAK  

Home | About | Workspaces | Lecture Notes | Course Videos | Articles | News | Online Books | International Meetings | Contact | Tags © All Rights Reserved